Sjögren sendromu, bağışıklık sisteminin vücutta bulunan bazı bezlerin işlevini etkilediği otoimmün bir durumdur. Bu sendrom, özellikle tükürük ve gözyaşı bezlerini etkiler ve bu bezlerin normal salgılamasını engeller. Sjögren sendromuna sahip olan kişiler, ağız ve gözlerde kuruluk, eklem ağrısı ve bazen de iç organlarda iltihaplanma gibi bir dizi semptom yaşarlar.
Sjögren Sendromu Belirtileri
Sjögren sendromunun en belirgin belirtisi, ağız ve gözlerde yaşanan kuruluktur. Tükürük bezlerinin yetersiz çalışmasından dolayı, kişilerde ağız kuruluğu, yutma zorluğu ve ağızda yanma hissi ortaya çıkar. Bunun yanı sıra, gözyaşı bezleri de etkilendiğinden, gözlerde kızarıklık, yanma ve kaşıntı gibi şikayetler görülebilir. Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve görme bozukluklarına yol açabilir.
Sjögren sendromuna sahip olan kişilerde eklem ağrısı da sıkça görülür. Özellikle ellerde ve ayaklarda hissedilen bu ağrılar, hareket kısıtlılığına, tutukluğa ve hatta yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilir. Eklem ağrıları genellikle sabahları daha belirgin olup, gün içinde azalma gösterebilir.
Sjögren sendromunun diğer yaygın belirtilerinden biri de iç organların iltihaplanmasıdır. Bu durumda, lenf bezlerinde şişlik, yutkunma güçlüğü, ağızda ve burunda kuruma, ciltte döküntü ve hastalık hissi gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Sjögren sendromu, iç organları etkileme potansiyeline sahip olduğundan, böbrekler, akciğerler ve karaciğer gibi organlarda da sorunlara yol açabilir.
Sjögren sendromu genellikle başka otoimmün hastalıklarla birlikte görülür. Özellikle romatoid artrit, lupus ve tiroid hastalıkları gibi otoimmün durumlarla ilişkilidir. Ek olarak, bazı hastalarda kronik yorgunluk, ciltte kuruluk ve sinir sistemi sorunları gibi farklı semptomlar da gözlenebilir.
Sjögren sendromları, bağışıklık sisteminin vücuttaki bezlere saldırması sonucunda ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Bu sendromun belirtileri arasında ağız ve gözlerde kuruluk, eklem ağrısı ve iç organlarda iltihaplanma yer alır. Sjögren sendromu genellikle diğer otoimmün hastalıklarla birlikte görülür ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Tanı ve tedavi için uzman bir doktora başvurmak önemlidir.
