Hızla gelişen teknoloji ve sosyal medya çağımızda, yetişkinlerin ve çocukların dikkatlerini odaklamakta zorluk çekmeleri şaşırtıcı değil. Akıllı telefonlar, e-posta, TV, video oyunları, internet ve sosyal medyayı düşündüğünüzde, beynimizin nöronlarının neden sürekli tam gaz çalıştığını anlamak kolaydır. Teknolojideki bu gelişmeler, ekran süresine daha fazla erişmemizi sağlıyor ve sosyal medya herhangi bir cihazdan herhangi bir zamanda erişebilme yeteneği, sosyal platformlarda geçirdiğimiz süreyi artırıyor.
Sosyal medya ve hızlı teknolojiye sürekli erişim olanağı, beynimizin yüksek miktarda beyin uyarımına maruz kaldığı ve nöronlarımızın gün boyu ateşlendiği anlamına geliyor. Sosyal medyaya birden fazla cihazdan bu kadar kolay erişim, çoklu görevlere yol açar ve bu da bir seferde tek bir göreve tamamen odaklanma yeteneğimizi engeller.
Örneğin, çocuğunuz konsantre olmakta veya dikkati dağılmadan görevlerini tamamlamakta zorluk çekiyorsa, bunun dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi bir zihinsel sağlık durumundan kaynaklandığını düşünebilirsiniz. Ancak hemen sonuca varmadan önce, sosyal medyaya sürekli erişimin de dikkat süresinin kısalmasının arkasındaki suçlu olabileceğini unutmamak önemlidir.
Hiç kendinize “dikkat sürem neden bu kadar kısa?” diye sordunuz mu? DEHB ile mücadele eden bir kişi ile teknolojik uyaranların aşırı yüklenmesi nedeniyle odaklanmakta zorlanan bir kişi arasında bir ayrım vardır. DEHB’li bireyler zihinsel uyarıma ihtiyaç duyar, bu nedenle sınıfta odaklanmalarına yardımcı olmak için uyarıcılar verilir.
Öte yandan, elektronik aletleriyle çok fazla zaman geçiren insanlar beyinlerini daha yüksek uyarım ve buna eşlik eden dopamin artışları almak üzere eğitmişlerdir. Bu tür bir uyarım DEHB’ye benzer semptomlara yol açar, ancak gerçek bozukluğa yol açmaları şart değildir.
Microsoft tarafından yapılan bir araştırma, ortalama bir insanın artık sadece sekiz saniye sonra dikkatini kaybetmeye başladığını ortaya koydu. Sosyal medyanın dikkat ve odaklanma üzerindeki etkisi uzun zamandır tartışılıyor. Sosyal medyanın dikkat kaynaklarını tükettiği ya da tükettiği ve dikkati iş, eğitim ve kişisel gelişim gibi diğer daha önemli yaşam aktivitelerinden uzaklaştırdığı artık iyi biliniyor. Sadece dikkat süreleri azalmakla kalmıyor, aynı zamanda birçok kullanıcı sosyal medyayı tüketirken birden fazla görev yapıyor ve bu da her bir görevde dikkatin daha da azalmasına neden oluyor.
Facebook’un masaüstü sürümündeki kullanıcılar bir içeriğe yaklaşık 2,5 saniye ayırırken, mobil kullanıcılar yalnızca 1,7 saniye ayırıyor. Bu sayı genç kitlelerde daha da düşüktür.
Facebook’tan sonra Instagram, kullanıcıların sosyal medyada en çok vakit geçirdikleri yer. Kullanıcıların %60’ı sürekli olarak Instagram’a bağlı olduklarını belirtiyor. Sürekli gelen bildirimler ve akılsızca kaydırma, ekran dışı faaliyetlerimizi kesintiye uğratıyor ve bilgiyi hızla tüketip atma alışkanlığı yaratıyor.
Çok fazla ekran süresi ve sosyal medya nedeniyle aşırı uyarılmış hissettiğinizi düşünüyorsanız, çevrenizde bu basit değişiklikleri yapmayı deneyin:
Göz kapağı şişliği, genellikle bir şekilde inflamasyonun veya sıvı birikiminin bir sonucu olarak ortaya çıkar.…
Disfaji (yutma güçlüğü), kişinin boğazında veya yemek borusunda yaşadığı zorluk ve engellenmişlik hissidir. Bu durum,…
Karahindiba, "Taraxacum" cinsinin bir üyesi olan, genellikle çay olarak tüketilen bir bitkidir. Haziran ve Ekim…
Ses kısıklığı, birçok insanın hayatının bir döneminde deneyimlediği bir durumdur. Ses kısıklığına soğuk algınlığı, grip,…
PLT, yani trombosit düzeyi, kanın pıhtılaşma yeteneğini değerlendiren bir kan testidir. Trombositler, vücudun kanamayı durdurma…
Böbrekte taş oluşumu, oldukça yaygın bir sağlık sorunudur ve genellikle ağrı, idrar yolu enfeksiyonları ve…